(09 Ocak 2011 tarihinde www.sabah.com.tr sitesinde yayınlanmıştır)

Ramazan Bingöl (Tüm Restoranlar Lokantalar ve Tedarikçiler Derneği Başkanı) :

  • Standart önemli. Ama maalesef bunlar kâğıtta kalıyor. Yazmak değil alt komisyonlar kurup eğitimini vermek lazım. Sektördeki en önemli sorunlu eğitimli elemanın olmaması. Normal bir kebapçıya bunu nasıl anlatacaksınız. Dernekler, ticaret odasına bağlı lokantalar restoranlar gibi bir araya gelip bir çatıda eğitim verilmeli.

Prof. Dr. Ziya Mocan (İç Hastalıkları ve Beslenme Uzmanı) :

  • Bütün gıdaların kontrolünün yapılması lazım. Birincisi etin durumunun bilinmesi gerekir. Yani gıdanın besleyici değeri, kalorisi, yağ oranı bilinmesi gerekir. İkincisi kullandığı gıdanın yüzde kaçı et, yüzde kaçı kıyma bu bilinmelidir. Standarda gidilmesi güzel. Ama ustaların mecburi kurslara gitmelere gerekir. Eğitim şart.

Sanem Apa (İstanbul Cerrahi Hastanesi Diyetisyeni) :

  • Getirilen standartta, dönerci, kebapçı ve pidecinin bir diyetisyen gibi çalışması mümkün olamaz. Bunun kontrolü diyetisyenlerle sağlanmalı. Eğitimi olmayan bir dönerci etin kalorisini, yağını bilemez. Semt semt bir diyetisyen görevlendirmeli. Zabıta kontrolü gibi dönerci, kebapçı ve pideciye diyetisyen kontrole gitmeli.

Gürsel Doğan (Diyetisyen) :

  • İmkânı yok bir diyetisyen gibi olamaz. Pişirme yöntemleri, saklama yöntemleri, sunum yöntemleri eğitimi almaları gerekir. Diyetisyenden uzman yardımı almaları şart. Bazı restoranlarda protein, karbonhidrat ve yağ değerleri diyetisyen tarafından ayarlanıyor. Alman Hastanesi'nde çalıştığım dönemde, hastanenin müşteriye yönelik restoranında böyle bir hizmet veriyordum.